“Gündemin hızla değiştiği ülkemizde yerele dair haberdar olmanın, içinde yaşanan kentleri bütünlüklü olarak daha iyi tanımaya ve sevmeye, peşi sıra da korumaya vesile olacağını düşünerek bu yola düştük.” Günebakan Yerel Ekolojik Gündem ekibi böyle açıklıyor başlattıkları serüveni. Kentteki çevreye, doğaya, ekolojiye dair olup biten her türlü haberi seyircilerin önüne seren program, yüzde 100 kadın emeği ve yüzde 1500 gönüllü çabasıyla oluşturuluyor.
Röportaj- Fatoş Sarıkaya
Kader Çetintaş’ın kurgu- kamera çekimi, Mimar Hacer Türel ve Eczacı Özlem Özgür Arıkan’ın sunumuyla Mersin’de çevreye dair her türlü meseleyi odağına alan Yerel Ekolojik Gündem; dış mekanda, doğa ile iç içe bir ortamda çekiliyor.
Aktarılan haberlerin herkese genel bir bakış kazandırmasını da hedefleyen Günebakan Yerel Ekolojik Gündem ekibiyle programa dair konuştuk.
Yerel Ekolojik Gündem programı çekme ihtiyacı nereden doğdu?
Özlem: Hacer’le Mersin’de ekolojik farkındalık üzerine çalışan gönüllü bir topluluk olan Çukurova İnsan Tohum Toprak Atölyeleri’nde (ÇİTTA) tanıştık. ÇİTTA’nın yerelde ekoloji anlamında farkındalık yaratması, pandemi öncesinde bir başka mimar bir arkadaşla kısa video haber derlemeleri yapmamıza vesile oluştu. Biz baktık ki insanlar İstanbul’da, Orta Anadolu’da, Ege’de ne olup bittiğinin farkında ama Mersin’in yerelinde ne olup bittiğini kimse bilmiyor. Yerel gazetelerde ekolojik gündeme dair birçok haber var, biz de dedik ki bu haberlerin derlemesini, okumasını yapalım. Hem olan bitene dair insanlar haberdar olurlar hem de içinde yaşadıkları kente dair az da olsa harekete geçerler. Programa da bu heves ve istekle başlamış olduk.
Hacer: Yaşadığımız kentte, çevrede yapılan uygulamalarla ilgili daha fazla bilgili olmamız ve sorgulayabilir olma düzeyine gelmemiz noktasında da önemli buluyorum bu işi. Çünkü yaşadığımız kentte bize sorulmadan sürekli dayatılan, hayata geçirilen uygulamalar var. Kamuoyunun bu konuda pek fazla haberi ve bilgisi de olmuyor. Bununla ilgili farkındalığı amaçladık. Okurken biz de bilgileniyoruz. Yerel gazeteleri takip etmek, okumak bu anlamda çok önemli.
Program neleri içeriyor?
Özlem: Mersin yerelindeki ekolojik gündem olarak genelleyebiliriz. Ama detayında tarım, nükleer, belediyelerin yaptığı çalışmalar, çeşitli projeler, yereldeki bazı meslek odalarının, derneklerin yaptığı çalışmaların haberleri yer alıyor. Suya, denize dair haberler de oluyor. Konu içeriklerine göre haberleri gruplandırıp okumasını paylaştırıyoruz. Olumsuz olan çalışmaların, uygulamaların yanı sıra olumlu haberleri de takdir edip yer veriyoruz örnek olması açısından.
Hacer: Mersin ilinde ekolojiye dair gördüğümüz her şeyi kapsıyor. Taş ocakları ile ilgili haberleri de okuyoruz, dağları denizleri ormanları ve diğer tüm çevre ile ilgili haberlere yer veriyoruz.
Program hazırlık aşamalarında nasıl bir süreçten geçiyor, ekipte kimler var?
Hacer: Üyesi olduğum Mimarlar Odası ve Özlem’in üye olduğu Eczacılar Odası bize gazetelerin temini konusunda destek oluyor. Buralardan aldığımız tüm gazetelerde ekolojik haberlerin taramasını yapıyoruz öncelikle. Onları derleyip sınıflandırıyoruz. Haberlere konu olan meseleler ile ilgili araştırmalar yapıp haberleri bölüştürüyoruz. Sonrasında da çekimleri gerçekleştiriyoruz. Çekim ve montaj kısmını da Kader yapıyor. Haber okumaları, çekim ve montaj ile birlikte 3 güne yayılan bir süreç.
Programı ne kadar sürdürmeyi düşünüyorsunuz?
Hacer: Kente dair kaygılarımız ve bilgi alma arzumuz varlığını sürdürene kadar bu program devam edecek diye düşünüyorum.
Özlem: Bu programı hep bizim yapmamız gerekmiyor. Bugün ben ve Hacer yapıyoruz bu programı ancak yarın başkaları gönüllü olur ve onlar sürdürür. Bizim yorulduğumuz, bıraktığımız, çekildiğimiz yerde bir başkası devam eder. Bu konuda insanları biraz yüreklendirmek gerek. Bu programda ben de okuma ve yorumlama yapmak istiyorum derlerse seve seve kendi sandalyemi veririm.
Bu programın kentte belli bir farkındalık yaratacağını düşünüyor musunuz?
Hacer: Kentte farkındalık yaratmak çok iddialı bir cümle olabilir. Sadece bizi izleyen insanlarda küçük de olsa farkındalık yaratırsa ne mutlu bize.
Özlem: Bu haberleri sunduğumuzda belediyelerle, STK’larla, derneklerle, meslek odalarıyla etkileşime geçmiş oluyoruz bir bakıma. Örneğin orta refüjlere çim yaptı Büyükşehir Belediyesi. Aslında bu tamamen naekolojik bir davranış biçimi. Belediye muhtemelen bu bakış açısıyla hiç bakmamıştır, tamamen görsel olarak bakmıştır. Birilerinin bunu basın ve sosyal medya yoluyla dile getirmesi, insanlara farkındalık kazandırması değerli ki daha sonra buna benzer şeyler yapıldığında iki defa düşünürler diye ümit ediyorum. Biz belki henüz işin o etkileşim kısmını çok güçlendiremedik ama inanıyorum ki o etkileşimi güçlendirdiğimizde yaptığımız basit iş, birilerine değer diye umuyorum.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Özlem: Geri bildirim almayı çok isteriz. Programa katkı sunmak isteyenler olursa onlarla tanışmayı çok isteriz. Bu, haber ve konu katkısı olabilir. Öneri olabilir veya programa dahil olmak olabilir. Geri bildirimin her türlüsüne açığız. Bu programın kadın emeğiyle, gönüllülükle yapılıyor olmasını vurgulamayı hep gerekli görüyorum. Artık bir şeyler projelendirilebilir, ölçülendirilebilir, niceliksel bir şeye dönüştürülebilir oldu ama her şeyin böyle olması gerekmiyor. Biz ÇİTTA’da hep gönüllülük esasıyla çalıştık ve gönüllülükle başarabildiğimiz şeyler bizi bu noktaya getirdi. Buradan da başka bir kapı açtığımızı düşünüyorum. Özellikle Mersin’deki gazetecilerin çevre haberleri konusunda daha gözü açık, duyarlı olmalarını, kendilerinin izleniyor olduklarının farkında olmalarını ve kendilerini geliştirmelerine de bir şekilde vesile olmak istiyoruz. Çünkü haberleri okurken aslında basın emekçilerine geri bildirim verebileceğimizi fark ettik. Bu alanla da etkileşim içinde olmayı çok istiyoruz.
Hacer: Profesyonel gazeteci iç güdüsüyle, bilgisiyle yaptığımız bir program değil bu tabii. Tamamıyla kendimizden yola çıkarak daha fazla bilgiye, farkındalığa erişmek için yaptığımız bir çalışma. İnsanların da bunları almasını ümit ederim.
Kader: Biz bu işi gönüllü yapıyoruz. Bir süre sonra bu programın sunucularının değişebileceği gibi teknik kısımda çalışan kişiler de değişebilir. Bunu İletişim Fakültesi öğrencileri ve teknik olarak çekim- montaj yapabilecek kişiler yapabilir. Veya bu süreçte bunları öğrenmek isteyen arkadaşlara işin teknik kısmını da öğretebiliriz. Bu program aracılığıyla böyle bir alan açmaya gönüllüyüm.
